10 Mart 2012 Cumartesi

Kadın, Saç, Kahverengi Islak Şeyler

Bugün kuaföre gittim.
Hem sevgiliye bir hediye için, hem de kendimde değişiklik için gittim. Hafiflemek istedim biraz,karmaşıklıktan kurtulmak da istedim. Kuaförde beklediğim sırada bir kadın içeri girdi. Kısacık sarı saçları vardı, neşeli dalgalar etrafındaydı. "Haydi pembeye boyayalım şu saçı" diye bağırdı. Sonradan öğrendiğime göre, kadın ikinci kere kemoterapi görmeye başlayacaktı ve saçları dökülmeden, üç günde kazıtmak zorunda kalacağını bile bile bir "çılgınlık" yapmak istiyordu. Hoşuma gitti.

Kuaförün aceleyle kesip biçtiği saçlarım beni gerçekten hafifleti. "Oh be,kurtuldum!" diye bağırdım. Sonra durdum. Yanımda oturan ve 3 günlük ömrü olan saçlarına bağlanan kadının yanında, saçlarımdan kurtulduğumu söylemiştim. Ayağa kalkıp, yerde duran saçlarıma baktım. Yarısı kadarı gitmişti. Artık bana ait değillerdi. İştahla yere saçıvermiştim zenginliğimi. O anda üzerime ağırlık çöküverdi..

***

Üç günse aklının üşümemesi için kalan,
Memlekete gitmelisin,
Büyütüp bıraktığın yere, herşeyini ve çoğu kimseyi
(Kendin de dahil).
Savurup lodosa,
Saçlarını tanıdık yere uzat ki,
Kahverengi ıslak şeylerin arasından
Küçük umutlar çekip çıkarıverirken,
"Kaybolmadı benden" diyebilesin.